Beslenmenin dişler üzerindeki mekanik ve fonksiyonel etkileri

Beslenmenin dişler üzerindeki mekanik ve fonksiyonel etkileri

  1. Kaba tanecikli besinler tüberküllerin aşınması [horizontal abrazyon(yatay aşınma)] ve kontakt(değinim) yüzeylerinin [vertikal abrazyon(dikez aşınma)] kısa sürede oluşması ile retansşyon yerlerini azaltmaktadır.
  2. Kaba ve sert tanecikli besinleri çiğnerken uzun süreye gerek vardır. Bu işlem tükürük sekresyonunu arttırır.
  3. Kaba ve sert tanecikli besinler diş dış yüzeylerini temizler ve periodonsiyum üzerine dolaşımı güçlendirici etki yaparlar.

Besin kapsamındaki maddelerin etkisi

Beslenme, besinlerin kapsamındaki enerji taşıyıcı ve yapı taşı maddeler (karbonhidratlar, yağlar, proteinler) ve koruyucu maddeler(mineral tuzları, vitaminler ve eser elementler) ile dişlerin sağlığını; gelişim ve fonksiyon dönemlerinde yakından ilgilenmektedir.

Sağlıklı bir beslenme dişlerin gerek intrauterin, gerekse ekstrauterin sürme öncesi (preerüptif) dönemde gelişimine ve sürmesine olanak sağlar.

Sürme sonrası(posterüptif) dönemde; besin kapsamında bulunan maddeler, sürmüş ve donksiyon gören dişin de yapısını etkilemektedir. Bu etkileme; diş için söz konusu olan çevresel faktörleri değiştirmek ve bunlara çürük yapıcı ya da iyileştirici özellikler kazandırmak yoluyla, dolaylı olmaktadır.

Posterptif dolaylı etkiler kısaca şöyle toplanabilir:

1) Besinler tükürük birleşimini dolaylı ya da doğrudan etkilemektedir. Kısaca örnek verelim:

  • Fluorlanmış süt içen çocuklarda flüor atılımının bir bölümü tükürük ile olduğundan tükürükte “F” mineral oranı artar. Bu dolaylı bir etkidir.
  • NaCI’lü besinler; proteinden fakir, mineral yapılarından zengin,  akıcılığı fazla, seröz tükürüğün sekresyonunu arttırır. Acı ve şekerli maddeler ise; akıcılığı az, tükürük glikoproteinlerinden (musin) zengin, mukoz tükürük sekresyonu artmasına neden olurlar. Bu etki de dolaylı olup, nörövegatatif sistemle bu olaylar düzenlenmektedir.
  • Ağıza alınan besin türünün tükürük içine karışıp doğrudan tükürük yapısını değiştirmesi de söz konusu olmaktadır. Bu; şekerli besin alındığında tükürükteki karbonhidrat oranının artması şeklinde örneklenebilir.

2) Besinler ağız florasındaki anaerob ve aerob mikroorganizmalar için ideal besin kaynağı olmakta ve onların bu elverişli yaşam koşulunda diğerlerine oranla daha hızlı üremelerine olanak sağlamaktadır. Kısaca besinlerin türleri flora dengesini etkilemektedirler. Bu gerçeği kanıtlayan 2 örnek verilebilir:

  • Karbonhidratlardan zengin diyet ile beslenenlerde laktobasiler, streptokoklar ve mantarlar artmaktadır.
  • Fazla protein alanlarda ise mikrokoklar, koli, aerogeus proteuslar artmaktadır.

3)Plak mikroflorası ise; “O” miktarı kadar plak matriksel içine girebilen ufak moleküllü besin yapı taşlarının türüne göre de değişim göstermektedir.

  • Şekerli maddelerden zengin bir diyet, plak mikroorganizmaları arasında asidogen mikroorganizmaların özellikle streptokokus mutansların, artmasına neden olmaktadır.

4) Besin yapı taşları ufak moleküllü korbonhidratlar olduğunda “bakteri plağı” konusunda ayrıntılı anlatıldığı gibi asitlere kadar parçalanmakta ve plak çürüğü başlamaktadır.

 

Yorumlar (0)
Yorum Yap